Türk Dil Kurumu sözlüğünde “Girişimci olma ruhu” diye geçer girişimcilik. Tabii gerçek hayatta girişimcilik, kelime anlamının çok daha ötesinde bir anlam taşır.

Girişimcilik, kişinin aile yapısı, eğitim geçmişi, karakteri ve ilgi alanlarıyla doğru orantılıdır. Girişimcilik bir kültürdür. Bireyin geçmiş yaşamı ve tecrübesinin bir dışa vurumudur. Nasıl futbolda iyi santrfor için “golü koklayan” tabirini kullanırlar. Girişimci de fırsatları koklayan ya da fırsat yaratan kişidir. Yıllarca Tanju Çolak’ı koşmuyor diye eleştirdi spor yorumcuları. Oysa ki *1987 – 1988 sezonunda attığı 39 golle Avrupa gol kralı olarak Avrupa’da “Altın Ayakkabı” ödülünü alan tek Türk futbolcudur Tanju Çolak. Girişimcilik yolunda yanınızda olanlar kadar hatta onlardan fazla karşınızda olanlar olacaktır. Doğru bilinen yoldan şaşmamak gerek.

Girişimci çok gezen, insanların ihtiyaçlarını gözlemleyen, bu ihtiyaçlara yaratıcı çözümler üretebilen ve bunları insanlarla paylaşan kişidir. Girişimcilik cesaret ister. Ama plansız cesaret değil tabii ki. “Ben yaparım” özgüveniyle plansız, programsız, araştırma yapılmadan başlanılan işlerin sonunun geldiği pek görülmemiştir. İyi bir girişimci öncelikle bir mesleği iyi bilmelidir. Bu işte tecrübe kazanmalı, minimum maliyet ve maksimum fayda felsefesiyle hizmet vermeye çalışmalıdır. Bunun için tedarik zinciri ve diğer maliyetler konusunda tecrübeli olmalıdır. Aksi taktirde düşük maliyet ve düşük fiyatla ürün ve/veya hizmet satan rakipleri karşısında ezilebilir. Giriştiği sektörü iyi tanıyan girişimciler, rakiplerinden bir adım önde olacaklardır. Daha önce restoran işletmemiş bir kişinin bu işe giriştiğini düşünün. Kazancı, müdürün veya restoran şefinin yapabildiği kadar olur. Siz siz olun kazancınızı başkalarının bilgi, emek ve çabasına bırakmayın. İşin mutfağında yetişen kişiler, ticarette rakiplerine göre daha avantajlıdır.

Girişimci adayları kendi eğitimlerine de önem vermelidirler. Hayat boyu öğrenme modeliyle kişisel gelişim kurslarıyla eksiklerini sürekli tamamlayarak değişen ve gelişen dünyaya ayak uydurabilmelidirler. Eğer yabancı diliniz yok ve ithalat/ihracat işi yapıyorsanız, işiniz çevirmenin iki dudağı arasından çıkacak cümlelere bakıyor olabilir. Sizin yabancı dil biliyor olmanız, karşı tarafla bire bir iletişim kurmanız size +1 avantaj sağlayacaktır. Aradaki duvarları kaldıracaktır. Onları anlayabiliyor olmanız, pazarlığın kilitlendiği noktada ticari tecrübenizi ve iletişim becerinizi gösterip durumu lehinize çevirmenize katkı sağlayacaktır.

Bu bağlamda girişimcilik hakkında şunları söyleyebiliriz:

  • Girişimcilik, hayata farklı bir bakışla bakabilmektir,
  • Girişimcilik, cesaretli olabilmektir,
  • Girişimcilik, ihtiyacı görebilmek ve ona çözüm üretebilmektir,
  • Girişimcilik, sürekliliktir,
  • Girişimcilik, fark yaratabilmektir,
  • Girişimcilik, çalışmaktır, azimdir, çabadır,
  • Girişimcilik, zorluklarla mücadele etmektir,
  • Girişimcilik, sürekli daha iyiyi hedefleyebilmektir,
  • Girişimcilik, insan odaklı olmaktır,
  • Girişimcilik, hiç bitmeyen eğitimdir,
  • Girişimcilik, değişen şartlara hızlı bir şekilde uyum sağlamaktır,
  • Girişimcilik, dünyayı takip etmektir,
  • Girişimcilik, pes etmemektir,
  • Girişimcilik, dünyaya bir eser bırakmaktır,
  • Girişimcilik, doğaya ve çevreye karşı saygılı olmaktır,
  • Girişimcilik, hayata karşı bir dik duruştur.

Ve belki de en önemlisi:

Girişimcilik bir ruhtur. Bu ruhu kaybetmeyen başarılı olmaya yakındır.

Volkan Canıtez
Latest posts by Volkan Canıtez (see all)
Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. * Zorunlu alanlar

*

formu temizleGönder